15 Ekim 2014 Çarşamba

Yakıt Güvenlik Sistemleri ve Otomotiv Sektörü

Yakıt Güvenlik Sistemleri ve Otomotiv Sektörü:

Bilindiği üzere otomotiv sanayi, mühendislik yoğun, üst seviyede kalite kontrol prosedürlerine sahip, dünya üzerinde uzay ve havacılık sanayinden sonra gelen en titiz sektör olarak ön plana çıkmaktadır. Özellikle insan hayatıyla birebir ilinti olması ve üst seviyedeki rekabet sebebiyle otomotiv sektörü, hatanın çok fazla tolere edilebileceği bir sektör değildir. Otomotiv üreticileri ve tüm tedarikçikleri, bu özel durumun gereklerini yerine getirebilecek donanımda olmak durumundadırlar.

"Otomotiv sanayi, uzay ve havacılık sanayinden sonra gelen en titiz sektör olarak ön plana çıkmaktadır."

Bir aracın tasarımı, validasyonu ve üretimi esnasında çok farklı mühendislik disiplinlerinin paylaşım içinde olduğu bir çalışma ortamı  oluşturulmakta, elektronikten mekaniğe, malzeme biliminden motor teknolojisine kadar geniş bir yelpazedeki profesyoneller sıkı bir iş planı içerisinde hedefe ulaşmaya çalışmaktadırlar.

Diğer taraftan, otomotiv tedarikçileri de bu süreç içerisinde yer almakta, özellikle otomotiv sektörü için olmazsa olmaz olan, ISO TS 16949 teknik spesifikasyonunun gereklerini yerine getirmek için ciddi mesai harcamaktadırlar. ISO TS 16949 otomotiv sektörünün anayasasıdır ve kalite yönetim sistemlerinin sürekli geliştirilmesini, hatalı parça oranının düşürülmesini ve tedarik süreçlerinde sürekli iyileştirmeyi hedef alır. Kısacası ifade edecek olursak, otomotiv sektöründe araca takılacak her parça ISO TS 16949'un şartlarını yerine getirmekte olan bir firmada üretilmiş olmak zorundadır. Aksi halde orjinal ekipman üreticisi olan otomotiv üreticisi firmaların sözkonusu parçaları araçlarına takması sözkonusu olamaz.

Otomotiv Üreticileri Aracın Tamamına Çok Farklı Testler UygulamaktadırOrjinal Ekipman Üreticisi -OEM- olarak ifade ettiğimiz araç üreticilerine parça veya sistem tedarik eden firmalar, sözkonusu parça veya sistemin validasyonu için zorlayıcı şartlar altında testler gerçekleştirmektedir. Parça veya sistem özelinde tüm bu testler gerçekleştirilirken, OEM tarafından da aracın tümünün validasyonu için yine çok zorlayıcı koşullar altında testler gerçekleştirilmekte ve araca ait tüm detaylar titizlikle incelenmektedir. Diğer taraftan, parça veya sistemin tüm testleri başarıyla tamamlaması önemli olduğu kadar bunu sağlayacak firmanın da tüm operasyonlarının güven verir ve daha da önemlisi, sürdürülebilir olması gerekmektedir. Yani bir firmanın işlevlerini yerine getiren bir parça veya sistemi üretebiliyor olması kadar, bunu sürdürebiliyor olması da çok önemli bir kriterdir. Bu sebeptendir ki OEM tedarikçisinin sadece tasarım, üretim, kalite kontrol gibi departmanlarını denetlemekle kalmaz finans, tedarik zinciri yönetimi, insan kaynakları gibi ürün kalitesi ile ikinci dereceden ilintili departmanları da denetler ve sürekli iyileşmeleri konusunda zorlayıcı olur. Söylemekte fayda var ki OEM'ler, birçok durumda Tier 2 olarak ifade edilen tedarikçisinin tedarikçisini de denetlemekte ve tedarikçisinin kaliteli yarımamulü sürdürülebilir bir şekilde temin edebileceğinden emin olmak istemektedir.

"...bir firmanın işlevlerini yerine getiren bir parça veya sistemi üretebiliyor olması kadar bunu sürdürebiliyor olması da çok önemli bir kriterdir."

Otomotiv sektörü için hal böyleyken, aftermarket olarak ifade ettiğimiz yedek parça sektöründe
Araç Validasyon Testinden Bir Kesitdurum ne şekilde ilerlemektedir? Yedek parça sektöründe bir taraftan orjinal yedek parçalar pazarda yer almaktayken, diğer taraftan yan sanayi olarak tabir edilen, otomotiv üreticileri nezdinde herhangi bir validasyona sahip olmayan parçalar da pazarda yoğunlukla bulunmaktadır. Özellikle fiyat avantajı sağlayan sözkonusu sistemler, OEM tarafından herhangi bir onaya sahip olmadığından sözkonusu parçanın çalışma ortamında birlikte çalıştığı parçalarla uyumu yada ortam koşullarına karşı gösterdiği reaksiyon tamamen bir muamma olarak kalmaktadır.Özellikle ülkemizde, herhangi bir mesnete dayalı olmayan, tamamen gözlemsel veya sezgisel yöntemlerle parçanın herhangi bir sıkıntı çıkarmadan çalışacağı öngörülmektedir. Fakat unutmamak gerekir ki otomotiv sektörü, araç üzerindeki en basit bir civatanın bile kaç Nm tork ile sıkılacağına kadar detaylı bir mühendislik çalışmasının olduğu, ciddi bir sektördür. Kaldı ki bir binek araç düşünüldüğünde, motor hariç toplamda 15.000 kalem parçanın sorunsuz bir şekilde tedarik edilip birşleştirilmesi ancak ciddiyette gerçekleştirilebilecek bir durumdur.

"...otomotiv üreticileri nezdinde herhangi bir validasyona sahip olmayan parçalar da pazarda yoğunlukla bulunmaktadır."

Peki Yakıt Güvenlik Sistemleri özelinde durum nedir? Yakıt deposu gibi, araçta kritik bölge olarak nitelendirilen bölgelere uygulanan bu ürünler nasıl bir tasarım, validasyon ve üretim prosedürlerinden geçmektedir? Bu noktada belirtmek gerekir ki pazarda aktif olarak yakıt hırsızlığını önlediğini idda eden sistemlerden hiçbiri, maalesef ki bırakın ISO TS 16949'un gereklerini yerine getirmiş bir organizasyonun içerisinden çıkmamaktadır.Hatta daha da vahimi, bir mühendislik disiplininde tecrübe sahibi olmamış, mühendislik formasyonuna sahip olmayan firmalar tarafından üretilebilmektedir.

Yukarıda bahsettiğimiz, kritik bölge olarak tanımlanan bölgelerde kullanılan bu ekipmanlara nasıl güvenecekseniz? Halihazırda otomotiv üreticileri konuyla ilgili bir çözüm sunmazken, pazarda aktif olan yakıt güvenlik sistemi aracınız için uygun bir ekipman olacak mı?

Bu noktada, ürettikleri ürünlerle ilgili üreticilere sormanız gereken ve deklare etmesini istemeniz gereken genel noktalar aşağıdaki gibidir;
  • Ürünün tasarım kriterleri nelerdir?
  • Ürünün bir DVP'si mevcut mudur? (DVP: Design Verification Plan - Yapılan Tasarımın hangi şartlar gözönünde bulundurularak yapıldığını ve ürünün bu şartları karşılayıp karşılamadığının kontrolünde kullanılan tasarım validasyon planı)
  • Ürün seri üretime geçmeden önce hangi testlerden geçmiş, test sonuçları neler?
  • Ürünün tasarımı esnasında malzeme tercihi nasıl yapılmış? Malzeme seçim kriterleri neler?
  • Üretimle ilgili nasıl bir kalite kontrol prosedürü işletilmekte? Üretimden çıkan tüm ürünlerin aynı seviyede olmasını sağlamak için neler yapılmakta?
  • Ürün hangi standartları karşılamakta, hangi regulasyonlara tabi? 
Yukarıda ilettiğimiz sorular ve türevlerine karşı alınan cevaplar, ürün hakkında genel bir kanının oluşmasını sağlayacak, daha da önemlisi üretici firmanın otomotiv şart ve gereklerini yerine getirecek kapasite, eğitim, tecrübe ve kültüre sahip olup olmadığı noktasında size fikir verecektir. Elbetteki tüm işletmeler karlılığını arttırmak ve sürekli ilerlemek için faaliyet gösterirler. Özellikle satış ve pazarlama ekipleri, kendilerine verilen hedefleri tutturmak için ciddi bir emek ve mesai harcalar. Fakat bu, pazarlama aktivitileri esnasında herhangi bir dayanağı olmayan, pozitif argümanlarla desteklenmeyen, tamamen hayal mahsulü ve müşterisi olan sizleri manipüle edecek şekilde davranılması gerekir demek değildir. Bu sebeple, özellikle bir yakıt güvenlik sistemi tedarik etmeniz sözkonusu olduğunda iletişime geçtiğiniz firma temsilcilerinin; sıradan bir satış personeli terminolojisiyle mi konuştuğu, yoksa otomotiv sektöründe olduğunu gösterir şekilde mühendislik terminolojisini kullanan bir satış profesyoneli mi olduğu çok önemlidir.

Unutmayın, otomotiv ciddi bir iştir ve ciddi bir teknik bilgi ve tecrübe birikimi gerektirir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder